2024 yılı için belirlediğim ana temalar “sadelik” ve odaklanma”. Bununla çok uyumlu bir yeni yıl hediyesi aldım kendime; Remarkable 2 tablet.
Uzun zamandır iyi bir ipad kullanıcısıyım. Peki, niye yeni bir tablete ihtiyaç duydum? Kısaca anlatayım…
📍 Bu cihazın en güzel ve kendine özgü tarafı, odağınızı dağıtacak, aynı anda farklı şeyler yapmanıza fırsat verecek fonksiyonların olmaması. Uygulama mağazası, kamera, müzik, oyun, eposta kutusu, vs hiçbiri yok bu cihazda.
O zaman ne işe yarar ki diye düşünebilirsiniz. Aslında tam olarak esprisi bu, sadece söz verdiği fonksiyonları size sunuyor, ne eksiği ne fazlası…
📍 Kendini “paper tablet” olarak tanımlayan reMarkable, kağıt ortamındaki deneyimi dijital dünyaya taşımak üzere tasarlanmış. Norveç merkezli şirketin bu ürününde İskandinav tarzını hissediyorsunuz.
Remarkable ‘ın reklam ve tanıtım mesajlarında beni yakaladıkları yer sadelik ve odaklanma değer önerileri oldu.
📍 Bu yeni oyuncağımla yapabildiklerimi 3 ana başlık altında toplayabilirim;
1️⃣ Dijital bir defter olarak, kağıt hissine oldukça yakın bir şekilde yazı yazmak, not almak, günlük tutmak ve tüm bunları dijital ortamda arşivlemek.
2️⃣ PDF, powerpoint, doc vs formatlardaki yazı, sunum, raporları okumak, üzerlerine notlar almak, onları edit etmek, hatta imzalamak.
3️⃣ Farklı formatlardaki e-kitapları okumak, üzerine notlar almak, altını çizmek vs. Kindle, Kobo gibi bu alanın uzmanı olmasa da, fena olmayan bir e-kitap okuyucu aynı zamanda.
Yani cihazın kurgusu tamamen yazmak, okumak, not almak, odaklanmak, sadelik üzerine tasarlanmış.
📍İlk izlenimlerim gayet olumlu. Cihazın donanım ve yazılım teknolojisi gayet iyi. Gerçekten kağıt üzerinde yazıyormuş, gerçekten kağıt ortamında okuyormuş, not alıyormuş hissiyatını çok başarılı veriyor.
Aynı zamanda, tüm notlarınızı, yazılarınızı, dokümanlarınızı farklı cihazlar üzerinden senkronize şekilde dijital ortamda yönetebilmek önemli bir avantaj.
📍 Peki eksikleri neler? Yazdıklarınızı metne çeviriyor, ama cihazda Türkçe desteği yok maalesef. O yüzden Türkçe el yazısını metne çevirme konusunda pek başarılı değil. Belki ileride Türkçe desteği gelir.
Ayrıca, ilk birkaç haftalık deneyime dayanarak, özellikle arka plan ışığı olmaması biraz sorun diyebilirim. Cihaz gerçek bir kağıt, defter, kitap deneyimi sunuyor. Etraf karanlık ise ekranı görmeniz mümkün değil.
📍 Belirttiğim gibi, son dönemlerde kafamı meşgul eden ana kavramların başında sadeleşme ve odaklanma geliyor. İçinde olduğumuz bu yoğun koşuşturmaca, bilgi ve içerik bombardımanı, sürekli bir şeyleri takip etme, hiç bir şeyi kaçırmama isteği insanı gerçekten yoruyor.
Bu tempo içerisinde her şeye yetişmek çok olası değil. Odaklanmak, sadeleşmek, daha rafine ve seçici olmaktan başka çare yok gibi. Eğer niyet buysa, bu tercihleri yaşamımıza yansıtmaya bir yerlerden başlamak gerekiyor sanki.
Ne dersiniz?
zihinsel atıştırmalıklar koçluk mentorluk kariyer teknoloji gelecek