Koçluk, özellikle son dönemlerde popüler hale gelen, üzerinde çok konuşulmaya başlanan bir kavram.
Bir çok popüler kavram için geçerli olan sorunlar, koçluk için de aynen geçerli.
Bu alana ilgi duyan kişi sayısının artmasıyla birlikte, koç etiketiyle etrafta dolaşan bir çok kişi türedi. Koçluk ile ilgili kulaktan kulağa yayılan bir bilgi akışı mevcut. Bunların önemli bir bölümü de, gerçekle ilgisi olmayan, koçluk hakkında çok yanlış bir algı ve bilgi kirliliği yaratır nitelikte.
Tam özünü anlamadan, araştırmadan, incelemeden, doğru kanallardan bilgi almadan kafamızda bir fikir, aslında daha doğrusu bir ön yargı oluştuğunda, sonrasında bunu değiştirmek çok kolay olmuyor.
O yüzden, koçluk kavramına ilgi duyanların kafalarındaki bazı soru işaretlerine cevap bulması, bu kavramı biraz daha yakından tanıması amacıyla bilgilendirici bir paylaşım yapmak istedim.
“Koçluk 5N1K” bu amaca hizmet etmek üzere kaleme alınan bir yazı.
Koçluk Nedir?
Neden koçluk alırız?
Koçluk Nasıl gerçekleşiyor?
Koçluk hizmeti Nerede alınır?
Koçluk görüşmeleri Ne Zaman, ne sıklıkta olur?
Kim koçluğa ihtiyaç duyar?
Koçluk NEDİR?
Koçluk, bireylerin yaşamlarında, kariyerlerinde, işlerinde veya organizasyonlarında arzu ettikleri sonuçları elde etmelerine yardımcı olan bir profesyonel ilişkidir.
Koçluk, etik kuralları ve standartlarıyla, profesyonel bir uzmanlık alanı, bir meslektir.
Koçluk, danışanın farkındalığını arttırarak, önündeki seçenekleri genişleterek ve kendine olan güvenini yükselterek değişim yaratır.
Koçluk süreci, danışanların kendi belirledikleri konuda öğrenmelerini yoğunlaştırma, performanslarını yükseltme ve yaşam kalitelerini, doyumlarını arttırmalarına destek olur.
Koçluk, bireylerin seçimlerini ve eylemlerini kendi öz “ideal benlikleriyle” aynı doğrultuya getirmeleri ve aradıkları yanıtları, çözümleri keşfetmeleri için yardımcı olan, onlara rehberlik eden bir meslektir.
Koç, danışanın şu an nerede olduğu ve gelecekte olmak istediği yere gelmek için ne yapmak istediğine, aradığı yanıtlara ve eylemlere odaklanır.
NEDEN koçluğa ihtiyaç duyarız?
Her birey kendi fabrika ayarlarıyla dünyaya gözünü açar. Sonrasında içine girdiği aile ortamı, eğitim süreci, sosyal çevre, iş dünyası gibi farklı sistemlerin etkisiyle belirli kalıpların içine doğru sürüklenir.
Büyüdükçe kendimizi dünyanın maddi girdabı içinde buluruz.
Aklımızın sesiyle kalbimizin sesi, değerlerimizle çıkarlarımız, beklentilerimizle gerçekler çatışmaya başlar.
Kendimiz olmakla, başkalarıyla ve etrafımızdaki sistemle ilişki halinde olmak arasındaki çelişkili gerilime kapılırız.
Bir taraftan, hepimiz yaşamımızda, işimizde, ilişkilerimizde kendi eşsiz benliğimizi tam anlamıyla ifade etmeyi, kendi değerlerimizi yansıtmayı arzu ederiz. Öte yandan, başkalarıyla ilişki içerisinde olan, bir çok sistemin üyesi ve içinde olduğumuz sosyal toplumun bir parçası olarak farklı beklentiler, alışkanlıklar, ön yargılar ile boğuşuruz.
İçine girdiğimiz bu kısır döngü, farkındalığımızın önünde bir perde olur.
Aynı zamanda, kendimize dair etiketlerimiz, alışkanlıklarımız, korkularımız, inançlarımız, önyargılarımız vardır. Tüm bunlar veya içinde olduğumuz konfor alanı, ihtiyacımız olan değişimi göstermemize, eylemleri hayata geçirmemize engel olur.
Böyle olunca da, kendi öz “ideal benliğimiz” doğrultusunda bilinçli seçimler, tercihler ortaya koyamayız.
Yaşadığımız huzursuzluk, tatminsizlik hali bizi arayışlara sürükler. Kendimizi tekrar keşfetmek, içimizde bir yerlerde saklanan o saf çocuğun sesini tekrar duymak isteriz.
Bazen de, karşımıza çıkan bir iş fırsatı, aldığımız yeni bir görev, çalışmaya başladığımız yeni bir yönetici, kariyerle ilgili yeni arayışlar kafamızda farklı soru işaretleri, endişeler ve tedirginlikler oluşturur. İçine girdiğimiz bu durum, bir netleşme, değişiklik veya gelişim ihtiyacı olarak bize kendisini hissettirir.
Bilinçli bir değişim yolunda aradığımız yanıtları bulmak ve eylemleri hayata geçirmek için, farkındalığımızı yükseltmeye ihtiyaç duyarız.
Zaman içerisinde, içine girilen bu döngünün yarattığı sancılar, gönderdiği sinyaller bazı soruları kendimize sormaya başlamamıza sebep olur.
Ben kimim? Güçlü yönlerim, değerlerim, yaşam amacım ne? Ben ne istiyorum, hedeflerim neler? Şu anda neredeyim, mevcut durumum ne? Aradığım çözümler, yanıtlar ne? Arzu ettiğim değişimi sağlama noktasında neler yapıyorum? Önümdeki seçenekler ne? Hangi eylemlerim işe yarıyor?
Koçluk süreci NASIL gerçekleşir?
Koçluk ilişkisi, görüşmelerden oluşan bir süreçtir.
Bu ilişkinin temel prensipleri güven, karşılıklı saygı, dürüstlük ve gizliliktir. Bu ilişki aynı zamanda, danışanın hedeflerine ulaşmasına yönelik gerçekleşen bir işbirliğini temsil eder.
Görüşmeler esnasında, koçun ana rolü güçlü sorular sorarak, etkin dinleyerek, gözlemlerde bulunarak, danışanın farkındalığını yükseltmesini, öğrenmesini ve eyleme geçmesini desteklemek adına yöntemler, araçlar sunmaktır.
Koçun amacı, görüşme sürecinde danışanın netlik kazanması, olasılıkları keşfetmesi, kendine hedefler oluşturması, eylemler tasarlaması ve taahhüt altına girmesine rehberlik etmektir.
Koçluk, değişimi, gelişimi kolaylaştırmak üzerine tasarlanmış bir süreçtir. Koçluk süreci içerisinde, danışan derin düşünme, eyleme geçme ve öğrenme döngüsü içerisinde aradığı yanıtları, çözümleri keşfeder.
Koçluk, bireyin farkındalığını artmasına fırsat sağlayarak, aradığı yanıtları ve çözümleri bulma yolunda sahip olduğu seçenekleri ve kaynakları netleştirmesine destek olur. Aynı zamanda, danışan kendini kısıtlayan, engelleyen iç seslerini, direnç noktalarını, önyargılarını, korkularını keşfeder.
Görüşmelerin ana odağını, konusunu danışan belirler. Koç da, dinleyip, gözlemler ve sorularla bu sürece katkıda bulunur. Koçluk, en sade tanımıyla ayna tutmaktır.
Koçluk ilişkisi gücünü, yaratılan güvene dayalı ve önyargısız ortamdan alır.
Koç, danışanların kendi yanıtlarını keşfetmelerine yardım etme, eylemleri uygulama cesareti ve güveni bulmalarına rehberlik etme ve değişim süreci boyunca onları destekleme görevi taşır.
Koçluk soruna değil, kişiye yöneliktir. Koçun odak noktası danışandır. Koçun görevi çözüm üretmek, yönlendirmek, akıl vermek değildir.
Danışan, aradığı yanıtları, çözümleri kendisi keşfeder ve bu süreçte koç kendisine ışık tutar.
Koçluk NEREDE alınır?
Koçluk süreci, danışan ve koçun birlikte tasarladığı, şekillendirdiği bir süreçtir. Ana prensiplere sadık kalınmak koşuluyla, sürecin işleyişi konusunda oldukça esneklik söz konusudur.
İlk başlangıç toplantısında, tüm koçluk sürecinin ana hatları, karşılıklı beklentiler ve sürecin işleyişine ilişkin unsurlar netleştirilir.
Karşılıklı olarak yapılan bu “sözleşme”, koçluk ilişkisinin sağlıklı kurulması ve arzu edilen faydaları yaratması için son derece önemlidir.
Bu kapsamda, görüşme yerinin seçimini de, koç ve danışan birlikte yapar.
Gizliliği koruyacak ve karşılıklı rahat konuşmayı temin edecek bir ortama ihtiyaç vardır.
İdeal olan görüşmelerin yüz yüze yapılmasıdır. Buna karşılık, bu şart değildir. İhtiyaç duyulduğunda telefon veya skype tarzı bir platform üzerinden de görüşmeler yapılabilir.
Koçluk görüşmeleri NE ZAMAN, ne sıklıkta olur?
Görüşmelerin ne zaman ve ne sıklıkta yapılacağı konusunu da, danışan ve koç birlikte planlar.
Görüşmelerin süresi yaklaşık 1 saattir.
Konuşulanların içselleştirilmesi, eylemlerin hayata geçirilmesi ve günlük hayata yansımalarının deneyimlenmesi için görüşmeler arasında belirli bir süre olmasında yarar vardır. Özel bir ihtiyaç veya engel yoksa, bu sürenin 2 haftadan daha kısa veya 4 haftadan daha uzun olmamasında fayda vardır. İdeal olan, görüşmelerin 2-3 haftalık periyodlarla yapılmasıdır.
Koçluk sürecindeki gelişimin ve değişimin süreklilik kazanması açısından, önerilen görüşme adedi 8 – 12 adet arasındadır.
Koçluğa KİM ihtiyaç duyar?
Danışanın, koçluk ihtiyacını hissetmesi ve bu konuda istekli olması önemlidir.
Genel olarak, kariyerlerinde veya yaşamlarında arayış içinde olan, huzursuzluk hisseden, hedeflerini belirlemek isteyen, netleşme ihtiyacı duyan, belirli konularda (zaman yönetimi, iletişim, iş-yaşam dengesi, ilişkiler, vb) iyileşme, gelişim arzu eden, farkındalığını arttırmak isteyen bireyler koçluk desteği hissederler.
Bu ihtiyaç farklı şekillerde ve koşullarda kendisini hissettirir. Bu tamamıyla bireye özgü bir unsurdur ve ihtiyacı en sağlıklı olarak tanımlayacak olan bireyin kendisidir.
Bu ihtiyaç bazen kafanızdaki belirsizliği ortadan kaldırmak, eyleme geçmeyi engelleyen iç seslerin, ön yargıların ve engellerin üstesinden gelmek, bazen aradığı cesareti ortaya koymak, bazen de sahip olduğu güçlü yönleri, farklı özellikleri keşfetmek şeklinde ortaya çıkar.
Özellikle, kariyerlerinde, ilişkilerinde, yaşamlarında tatmin duygusunu arttırmayı arzulayanlar, gelişim, öğrenim ve performans artışı hedefleyenler, işlerinde, görevlerinde, sorumluluklarında değişiklik yaşayanlar, yeni bir projeye, yeni bir yöneticiye, yeni bir ekibe uyum süreci yaşayanlar koçluk desteğinden yararlanabilirler.
Copyright © 2015 · Okan Utkueri
www.okanutkueri.com sayfalarında yayınlanan tüm içerik hakları Okan Utkueri’ye aittir.