Renkli yakalı kariyer yolculuğumla birlikte kıymetini daha net anladığım bir kavram var “zaman”.
Mesai kavramını hayatımdan çıkardığım ilk yıllarda, sanki zamanım çok daha bol olacak, istediğim gibi rahat rahat zamanı kullanacağım diye umuyordum.
Ama öyle olmadığını anlamam çok fazla uzun sürmedi.
❝ Zaman hiç bir zaman yeterli düzeyde sahip olamayacağımız bir kaynak. ❞
📍 Bu kadar kıt ve değerli kaynağı en anlamlı şekilde kullanmak adına, bir süredir yoğun şekilde bu konuya kafa yoruyorum. Farklı araçları, yöntemleri, uygulamaları deniyorum. Sonunda kendim için oldukça efektif bir karışım oluşturdum.
📍 Bende çalışan ve başarılı olan yöntemler, araçlar aynı şekilde sizin için de anlamlı olmayabilir. Ama yine de, önümüzdeki haftalarda benim bu konuyla ilgili yolculuğumdan bazı deneyimleri sizlerle paylaşmayı planlıyorum.
📍 Zaman kavramı sizin de gündeminizi meşgul ediyorsa, hep bir şeylere yetişememe duygusuna kapılıyorsanız, zamanın yetmemesinden şikayet ediyorsanız, okumanızı tavsiye ettiğim bir kitap var.
📍 “Dört bin hafta” isimli bu kitabı Oliver Burkeman “zaman yönetimine kafa yoran ölümlüler” için yazmış.
📍 Kitabın ismi nereden geliyor diye merak edenlere kısaca açıklayayım. Eğer 80 yaşına kadar yaşarsanız, yaklaşık olarak 4000 haftalık bir yaşam süreniz var demektir.
Oliver Burkeman’ın deyimiyle bu 4000 haftalık süre “absürd, korkunç ve aşağılayıcı derecede kısa”.
📍 Kitaptan bazı alıntıları içeren aşağıdaki görselle bu paylaşımı bitirelim.