Spor alanından popüler isimlerin liderlik konusunda örnek olması bana genellikle pek samimi ve sahici gelmez, hatta itici gelir bile diyebilirim.
📍 Laf aramızda bu isimlerin bir çoğunda, aşırı ilgi, yüksek ego ve kısa zamanda üne kavuşmanın yarattığı, başarı ve popüler olmanın getirdiği bir üstten bakma durumu olduğunu düşünürüm. O yüzden bu profiller pek bana hitap etmez.
🎯 Bunlar arasında istisnalar da var elbette.
📍 Entellektüel kişiliğe sahip, spor dışı alanlarda da kendini geliştirmiş ve kendine özgü kişiliğiyle birer rol model olarak öne çıkan isimler nadiren de olsa karşımıza çıkıyor.
📍 Bana göre bu profillerin ortak yanı, mütevazi, entellektüel birikim ve doğal yapılarını başarı, popülerlik ve ego ile dengeli bir şekilde harmanlamayı becerebilmeleri.
🎯 Bu isimlerden birisi de, Liverpool takımın başındaki Alman teknik direktör Jurgen Klopp.
📍 Mütevazi, doğal ve sempatik tavırlarıyla kendine özgü bir duruş sergileyen Klopp, geçen haftaki basın toplantısında, 9 yıldır başında olduğu Liverpool’dan bu sezon bitiminde ayrılacağını açıkladı.
📍 İngiltere’nin bu köklü kulübüne 30 yıl aradan sonra 2020 yılında lig şampiyonluğunu kazandıran, taraftarlarca çok sevilen Klopp’un tüm bu başarılara rağmen ayrılık kararı alması birçoklarını şaşırttı.
📍 Üstelik bu sezon takım zirve yarışında lider konumdayken, bu kadar erkenden sezon sonunda görevini bırakacağını açıklaması spor gündeminde kendine geniş yer buldu.
📍 Oysa onun bugüne kadar verdiği mesajlara ve ortaya koyduğu felsefeye baktığınızda, bu karar çok da sürpriz değil. Bu ayrılık kararıyla da önemli mesajlar verdi aslında.
Sonuçta ayrılma kararı almak, özellikle de zirvedeyken, başarılıyken, işler yolundayken hiç de kolay değil.
📍 Futbol yazarları arasında sıra dışı bir yapıya sahip, farklı bakış açısıyla futbola felsefik dokunuşlar yapan ve yazılarını büyük keyifle takip ettiğim bir yazar olan Simon Kuper onunla ilgili çok güzel bir yazı kaleme almış.
🌟 Bu arada, Simon Kuper’in önemli bir ekonomi gazetesi olan Financial Times’da futbol üzerine yazan bir köşe yazarı olduğunu belirteyim, onun ne derece kendine özgü bir profil olduğunu siz anlayın.
📍 Oyuncuları sadece takımın başarısı için birer araç değil, insan olarak kabul eden Klopp ile ilgili birçok güzel gözlemini paylaşmış bu yazıda Simon Kuper.
🎯 Yazıda beni en çok etkileyen bölüm, Kloop’un ayrılık kararını açıklarken kullandığı aşağıdaki cümle oldu;
❝ Ben hala normal bir adamım. Sadece, uzun zamandır normal bir hayat yaşamıyorum. Ve normal bir yaşam için daha yaşlanmayı beklemek istemiyorum artık. En azından bunu denemeye ihtiyacım var. ❞
🎯 Size neler hissettirdi bu sözler?