Popüler her kavramın başına gelen süreç yine tekrarlanıyor. Son zamanlarda hemen her yerde Web 3.0 ve Metaverse kavramları üzerine çok sayıda paylaşıma rastlıyorum. Sapla samanın birbirine karıştığı, yorum yapmanın dahi imkansız olduğu söylemlere şaşırmamak elde değil.
Bu kavramlar üzerine bu kadar çok paylaşım yapan, konuşan görünce, “meğer blockchain konusunu yalamış yutmuş bu işin uzmanı olmuş ne çok kişi varmış” diye düşünmeden edemiyor insan. Çünkü her iki kavramın da ortak kesişim noktası ve temel yapı taşı olan blockchain teknolojisini anlamadan, araştırmadan, öğrenmeden, metaverse ve web 3.0 üzerine ahkam kesmeyi pek aklım almıyor açıkcası.
Facebook’un marka değişikliği ile yola Meta ismiyle devam etme kararı alması ve Mark Zuckerberg’in paylaşımları, özellikle Metaverse kavramına olan ilgiyi daha da tetikledi. İşin içine bir de AR/VR dünyasının görsel unsurları, gözlükler, 3D ortamlar girince, doğal olarak ilgi bu yöne kaydı. Metaverse kavramı, AR/VR uygulamaları ile karışmaya başladı. Elbette sanal gerçeklik ilgi çekici, kabul. Ama metaverse farklı bir kavram.
Metaverse olarak adlandırılan sanal gerçek ötesi evrenlerin ana yapı taşı, blockchain teknolojisi ve İngilizce’de DAO (Decentralised Autonomous Organization) olarak ifade edilen merkeziyetsiz otonom yapılar. Bu temel yapı taşları olmadan, sadece AR/VR teknolojisine dayalı uygulamaları metaverse ile karıştırmamak lazım.
Bana soracak olursanız, Web 3.0 çok daha derin ve yüksek etki yaratma potansiyeline sahip bir kavram, ama yaşanan Metaverse popülizminin gölgesinde kalıyor. Açıkcası kendi adıma, Web 3.0 alanındaki gelişmeleri ve gelecek öngörülerini çok daha fazla önemsiyorum.
Elbette şunun da altını çizmem lazım, kendimi bu alanlarda ahkam kesmek için yeterli bir uzman olarak görmüyorum. IT kökenli olmayan, ama yeni nesil teknolojilere, iş modellerine ve gelecek öngörülerine merak duyan bir kişi olarak, bu kavramları öğrenmek, anlamak, içselleştirmek için bolca okuyorum, dinliyorum, izliyorum. Yani, kendi adıma bu yeni dünya hakkında bir öğrenim yolculuğu içerisindeyim.
Bu yolculuğun beni getirdiği noktadan geleceğe baktığımda neler görüyorum? Özellikle de blockchain bu resmin neresinde?
Son yıllarda çok sayıda teknolojik “buzword” hayatımıza girmiş olmakla birlikte, öne çıkan 3 önemli teknolojik gelişmenin geleceğe yön vereceği net olarak görülüyor.
Yapay zeka, blockchain ve 5G.
Bu üçlü bir araya geldiğinde, yeterli olgunluk seviyesine ulaşıp, yaygınlaştığında, yaşamlarımıza dokunan bir çok önemli değişim eşiğinden geçeceğiz diye düşünüyorum. Robotik çözümler, otonom araçlar, akıllı şehirler, kripto varlıklar, merkeziyetsiz iş modelleri ve bu yeni dünyanın öne çıkan oyuncularıyla kendimizi bambaşka bir yaşamın içinde bulacağız.
Steve Jobs 9 Ocak 2007 ‘de sahnede ilk iPhone cihazını tanıttığında, hep birlikte yeni bir döneme girdik. Belki o günlerde hayatımızın artık eskisi gibi olmayacağını çok hissedemedik. 1990’ların başında “world wide web (www)”, yani internetin doğuşuyla birlikte, neredeyse 20 yıllık süreçte çok önemli bir mesafe alınmıştı. iPhone bu oluşan ortamı çok iyi değerlendirdi ve dijitalleşme sürecine bambaşka bir boyut kazanırdı.
İnternet erişimi, mobil teknolojiler ve uygulamalar ile iphone bir araya gelince, adeta dijital dönüşüm vites yükseltti. Bugün hayatımızın vazgeçilmezi olan Instagram, YouTube, Spotify, Netflix gibi uygulamalar, sosyal medya, paylaşım ekonomisi ve e-ticaret iş modeline dayalı yüzbinlerce şirket doğdu.
Benzer şekilde, Satoshi Nakamoto’nun 2009 yılında tanıttığı blockchain teknolojisi ve bitcoin ile birlikte hayatımızda yep yeni bir sayfanın açıldığı çok net. İlk 10 yıl, teknolojinin olgunlaşması, yaygınlaşması ve kendi iş modellerini ortaya koyması ile geçti. Bu yeni dönemin öne çıkacak oyuncuları, platformlar ve kavramlar şekillenmeye başladı.
Nasıl Steve Jobs iphone ipad ve App Store ile internet teknolojisine yeni boyut kazandıran bir devrim yarattı, sanırım blockchain teknolojisi de kendi Steve Jobs’unu bekliyor. Artık ortam bunun için hazır hale geldi bence.
İnternet, akıllı cihazlar ve mobil uygulamalar 30 yılda bizleri yepyeni bir yaşam tasarımına götürdü ve kendi ekosistemini oluşturdu. Benzer bir değişimi bu sefer blockchain teknolojisi ile yaşamaya başladık. Yalnız, bu sefer 30 yıl beklememiz gerekmeyecek gibi görünüyor
Peki bu konulara merak ve ilgi duyanlar, öğrenmeye nereden başlamalı? Geleceği anlama ve öğrenme yolculuğunun ilk adımı niçin Blockchain 101 olmalı?
Bitcoin, altcoin ve diğer kripto varlıklar, akıllı kontratlar, NFT, tokenomi, DeFi, DAO, Web 3.0 ve Metaverse.
Birbirleriyle ilintili ama özünde birbirinden farklı bu kavramların hepsinin ortak kesişim noktası Blockchain teknolojisi.
Dolayısıyla, bu teknolojiyi daha tam anlamadan, öğrenmeden, araştırmadan, bu kavramlar, özellikle de Web 3.0 ve Metaverse üzerine kafa yormak, konuşmak beyhude bir çaba. Aynen daha alfabeyi, okuma yazmayı öğrenmeden şiir ya da kitap yazmaya çalışmak kadar anlamsız. Ya da, daha emeklemeyi, yürümeyi öğrenmeden, maraton koşmaya kalkışmak gibi.
Dolayısıyla, günümüzün popüler bu kavramlarını merak eden, araştırmak, anlamak isteyenler için net tavsiyem, bu öğrenim yolculuğuna öncelikle Blockchain 101 ile başlamaları.
Bir diğer önerim de, Web 3.0 ile içine girilen yeni dönemi kavramak için, internetin 30 yıllık gelişimine dair büyük resmi kafamızda berraklaştırmak.
Basit metinsel bilgi paylaşımı ve çok sınırlı kullanım alanı ile 1990 yılında başlayan internet yolculuğumuz, mobil cihazlar, uygulamalarla birlikte, sosyal medya ve içerik paylaşımı ile devam etti. Web 1.0 döneminin ana kullanım alanı eposta, chat ve dokuman paylaşımıydı. Sonrasında, video, müzik, film ve her türlü içeriği mobilden paylaştığımız ve yep yeni iş modelleriyle, sosyal medya ve e-ticaret uygulamalarının hayatımıza girdiği Web 2.0 dönemini yaşadık.
Artık internet yolculuğumuzda yeni bir döneme girmek üzereyiz. Bu döneme damga vuran ise, merkeziyetsiz yapılar ve değerli varlıkların dijitalden paylaşımı olacak. İnterneti kontrol eden büyük oyuncuların tekelinden kurtulduğumuz, başta kişisel verilerimiz, içeriklerimiz ve kripto paralar, NFT gibi dijital varlıklarımızı merkeziyetsiz bir yapıda paylaşabileceğiz.
Bu yeni dünyayı ve geleceği gerçekten anlamak isteyenler için internette çok geniş bir kaynak arşivi var.
Yeter ki magazinel, popüler safsataların peşinde değil, samimi bir öğrenme iştahı ve merakla yola çıkın. O zaman karşınıza güvenilir, referans alabileceğiniz ve öğretici kaynaklar çıkacaktır, emin olun.
Tecrübeyle sabit olduğu için gönül rahatlığıyla söylüyorum.
P.S. Bu arada, sitenin paylaşımlar bölümünde yer alan Teknoloji Okuryazarlığı köşesine de göz atmanızı tavsiye ederim.
Özellikle aşağıdaki yazılar ilginizi çekebilir;
Copyright © 2022 · Okan Utkueri
www.okanutkueri.com sayfalarında yayınlanan tüm içerik hakları Okan Utkueri’ye aittir