Bir süredir uzakdoğu düşünürlerini ve ortaya koydukları felsefi yaklaşımı daha iyi anlamak ve içselleştirmek adına farklı kaynakları okuyorum, araştırıyorum, dinliyorum.
Bu çok derin ve geniş felsefenin beni cezbeden bir çok yönü var.
Özellikle Tao felsefesini ortaya koyan, Lao Tzu tarafından kaleme alındığı öne sürülen Tao Te Ching çok önemli bir eser.
Yaşamın ve doğanın kendi akışına gösterilen saygı, insanın özündeki değere duyulan güven ile birlikte, mütevazilik, disiplin, sadelik ve zanaatkarlık ile harmanlanmış mükemmel bir yaklaşım ortaya koyuyor.
Geçenlerde bir kitabevinde vakit geçirirken, bu kitabın Kerem Çalışkan tarafından Tao Te Ching – Erdem Rehberi adıyla tercüme edilmiş bir versiyonunu gördüm.
Bu kitapta özellikle aşağıdaki dizelerin altını dikkatlice çizdim.
Eksik olan, tamamlanır.
Eğri olan düzelir.
Boş olan dolar.
Eski olan yenilenir.
Az olan çoğalır.
Çok olan azalır.
Bilge de böyledir.
Bir’i kavrar ve
Örnek olur dünyaya.
Parlamak istemez,
Aydınlanır bu yüzden.
Kendisini sürmez öne,
Muhteşemdir öylece.
Hiç övmez kendini,
Böyle tamamlar eserini.
Çünkü kavga etmeyenle,
Kavgaya tutuşamaz hiç kimse.
Eskilerin dediği gibi, “Eksik olan tamamlanır”
Boş söz değildir aslında,
Gerçek doluluğun sırrı yatar bunun altında.
Kendinin farkında olarak, mütevazılıkla çalışmaya devam etmenin, doluluğa ve bütünlüğe ulaşma yolunda ilerlemenin ve gelişmenin önemi vurgulanır bu satırlarda.
Asıl olan, gelişimi, öğrenmeyi ve ilerlemeyi sürekli kılabilmektir.
Gerçek doluluğun sırrı, eksik olduğunu bilmek, bunu bir kusur, hata olarak değil, gelişmek ve ilerlemek için fırsat olarak görmek olarak tanımlanır.
Sonuçta eksik olanı tamamlamak, eğri olanı düzeltmek, boş olanı doldurmak ve eski olanı yenilemek bizim elimizde.
Zaten eksik olmayan var mı ki?
Copyright © 2019 · Okan Utkueri
www.okanutkueri.com sayfalarında yayınlanan tüm içerik hakları Okan Utkueri’ye aittir.